Prof. Dr. Hasan Biri, "Türkiye'nin, sağlık turizminde Ortadoğu'nun, Balkanlar'ın ve Kafkaslar'ın, hatta Avrupa'nın, bu konuda en cazip ülkesi olacağımızı düşünüyorum" dedi.

Koru Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Biri, Türkiye'nin, sağlık turizminde yetişmiş insan gücü ve sağlık yatırımları açısından oldukça iyi durumda bulunduğunu belirterek, "Türkiye sağlık turizmi açısından son derece cazip. Ortadoğu'nun, Balkanlar'ın ve Kafkaslar'ın, hatta Avrupa'nın, bu konuda en cazip ülkesi olacağımızı düşünüyorum" dedi.

Biri, yaptığı açıklamada, bölgedeki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, Türkiye'nin yetişmiş insan gücü ve sağlık yatırımlarıyla hem ekonomik anlamda hem de hasta memnuniyeti anlamında son derece cazip olduğunu söyledi. Komşu ülkelerin sağlık yapılarına bakıldığında, "Türkiye ile aralarında 50 yıllık bir fark" olduğunu ileri süren Biri, şöyle konuştu:

"Özellikle komşularımız, kötü siyasi gelişmelerin, ülkelerinin sağlık altyapılarını olumsuz etkilenmesi nedeniyle teknoloji transferlerinde geri kalmış, yetişmiş insan gücünü kaybetmiş durumdalar. Türkiye'de ise tam zıttı durumda. Türkiye'deki istikrarlı ortam, hem sağlık altyapısının güçlenmesine hem de yetişmiş insan sayısının artmasına fırsat oldu. Buna bağlı olarak da Ortadoğu'nun, Balkanlar'ın ve Kafkaslar'ın, hatta Avrupa'nın, bu konuda en cazip ülkesi olacağımızı düşünüyorum."

Türkiye'ye ulaşım kolaylaşırsa pastadan daha büyük pay alırız

Hastane olarak, 2011 yılında yurt dışından gelen hastalara 700 civarında ameliyat ve 4 bin muayene yaptıklarını dile getiren Biri, şunları ifade etti:

"Türkiye Sağlık Turizmi Konseyi olarak, son 1 yılda komşu ülkelere de yaptığımız toplantılar ve seyahatler bize şunu gösterdi: Eğer Türkiye'nin bu konudaki tanıtımını biraz daha arttırabilir ve ülkeye gelişi kolaylaştırırsak, Türkiye'nin sağlık turizmi pastasında çok büyük bir pay alacağı görülüyor. Bu bağlamda, hem komşu ülkelerde hem de Avrupa'da birçok sağlık sigorta kuruluşlarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. İnanıyorum ki, önümüzdeki dönem Ankara bu anlamda daha çok hastanın tercih ettiği bir şehir haline gelecek."

Biri, iktidarın "özel sektör öncülüğünde büyüme modelini tercih etmesi" ile son 10 yılda sağlık yatırımlarında özel sektörün önünün açıldığına dikkat çekerek, "emekleme dönemi geçiren" özel sağlık kuruluşlarının, önümüzdeki dönemde daha profesyonelce ve daha doğru kavramlarla yönetilen, akademik birikimi yüksek kuruluşlar haline geleceğini kaydetti. Kurum olarak, temelde üniversite mantığıyla çalıştıklarını ve "sadece bir hekimin karar verme sürecinde yer aldığı bir sağlık hizmeti yerine, akademik konseylerin kendi içinde yapıldığı, departman mantığının işlendiği bir hastane işletmeciliği modelini" tercih ettiklerini belirten Biri, Ankara da üniversitelerle işbirliği içinde olduklarını bildirdi.

Bunların yanı sıra özel sağlık kuruluşlarında önemli problemlerin de söz konusu olduğunu vurgulayan Biri, "Özellikle kadro problemleri, finansal problemler, fiziksel şartların düzeltilmesindeki bürokratik sıkıntılar, yetişmiş insan gücündeki sıkıntılar nitelikli sağlık hizmeti vermemizi zorlaştırmaktadır. Özellikle hemşire sayısındaki yetersizlik yoğun bakım, yenidoğan ve ameliyathane hizmetlerini olumsuz etkilemektedir. Ayrıca sağlık çalışanlarındaki motivasyon kaybının da düzeltilmesi için kamu otoritelerinin ek çalışmalar yapması gerektiğine inanıyorum. Bu problemler çözüldüğünde sağlık turizmi hem ülkenin ekonomik büyümesine katkıda bulunacak hem de tanıtımımızda büyük rol oynayacaktır" dedi.