Anasayfa Basında USİAD Basın Açıklamaları Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası Kutlu Olsun
Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası Kutlu Olsun

Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası Kutlu Olsun

“Türkler! Türk malı alınız, Türk malı kullanınız; Türk parası, Türk toprağında kalsın”

Mustafa Kemal ATATÜRK


Yurdumuzda 1929 yılında kanun haline getirilen ve 1946 yılından bu yana 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” ya da bilinen adıyla “Yerli Malı Haftası” kutlu olsun.
USİAD olarak, yurdumuzun ekonomik bağımsızlığının korunması ve sürdürülebilir bir ekonomik alt yapı konusunda stratejik öneme sahip olan Yerli Malı Haftası’nın bir nostâlji değil, zorunluluk olduğunu vurguluyoruz ve bu önemli tarihi hatırlatmayı bir görev biliyoruz.

1929’da kanun haline getirilen ve 1946’dan itibaren kutlanan Yerli Malı Haftası, yurttaşlarımıza yerli malı kullanmanın, tutumlu olmanın ve yatırım yapmanın önemini hatırlatmak amacıyla her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanmaktadır. Ancak, özellikle 1980’lerden itibaren önce içi boşaltılmış ve maalesef sonrasında da unutturulmuştur.
Oysa ABD’nin bile 1936’da federal yasa (Use American) yaptığı ve 1984’de güncellediği ‘Yerli Malı Kullan’ çağrısı, bu konunun ne denli önemli olduğunu ortaya koymaya yetmektedir.




En basit ifadeyle “Acaba fazla ithalat mı yapıyoruz, üretim yapmıyor muyuz?” sorusunu kendimize sorduğumuz takdirde ekonomimizi korumak gerektiğini de ortaya koymuş olabiliriz.
Biraz daha geriye gitmekte ve hatırlamakta fayda var. Ülkemizin iktisadi yönden kalkınması ve bağımsızlığımızın korunması için Yerli Malı üretimi ve kullanılmasının fikri temelleri 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi’nde atılmıştı.
Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İstanbul Milli Sanayi Birliği’nin yerli mallar sergisindeki “Türk yurdu, Türk iktisadı, Türk eliyle, Türk tarihiyle yükselir. Türkler, TÜRK MALI alınız, TÜRK MALI kullanınız; Türk parası Türk toprağında kalsın” sözlerini anımsayalım.
Bu sözlerle Büyük Önderimiz Atatürk yerli malı kullanmanın önemini en güzel şekilde vurgulamıştır. Atatürk’ün sözleri aslında bugünkü durumumuzu ortaya koymakta; tehlikeyi daha o günden gördüğünü göstermektedir.
Bugün birçok alanda yerli üretimimiz istenen noktada değildir. Çokça dile getirildiği gibi adeta “İthal Ürün Cehennemi”ne benzemektedir. 1980 sonrası uygulanan politikalar sanayimizi, tarımımızı yani bir bütün halinde üretimimizi bitirme noktasına getirmiş, var olan kurumlarımız önce yerli firmalara özelleştirme eliyle devredilmiş, en nihayetinde ise yabancıların eline geçmiştir. Ve sonuç olarak bugün birçoğu üretimini ya durdurmuş ya da daha ucuz dış pazarlara taşımıştır.



Diğer Ülkeler Ne Yapıyor?

Bazı çevreler bizi bu görüşlerimizden ötürü desteklerken kimileri halâ bu çağda bu kafada insanlar kaldı mı gözüyle; kimileri ise çabalarınız güzel ama bir sonuç vermez diyerek karşılıyordu. Sık sık dile getirdiğimiz ve derneğimizin varoluş gerekçesi olan ‘Yerli Malı’ ve ‘Ulusal Ekonomi’ kavramlarına bugün olduğu gibi geçmişte de içlerinde büyük şehirlerimizin ticaret ve sanayi odaları başkanlarının da olduğu bazı çevreler tabiri caizse dudak büküyorlardı. “Bu zamanda, bu devirde, küreselleşen bu dünyada olur mu?” ile başladıkları konuşmalarını “dinozor” benzetmesiyle tamamlıyorlardı.
Ama, gün geçtikçe ne kadar önemli bir konuda ısrarcı olduğumuz kanıtlanmıştır.
Yerli üretim, yerli malının ne denli önemli olduğu artık daha geniş bir çevre tarafından vurgulanmaktadır.

Ulusal çıkarlarımızı gözetmek, ulusal ekonomiye katkı koymak hepimizin görevidir.

Meseleye böyle yaklaşırken bazı ülkelerin neler yaptıklarını da hatırlatmakta fayda var.
Ekonomileri bize göre daha ileride olan ülkelerde düzenlenen kampanyalar ile ülke insanı kendi ülkesinin malını satın almaya teşvik ediliyor. Bu ülkelerin en başında gelen Amerika’da her yıl ‘Buy American’ (Amerikan Satın Al) kampanyaları düzenleniyor. Bu kampanyalarla birlikte Amerika vatandaşlarına kaliteli ürünün yalnızca Amerika’da üretildiği propagandası yapılıyor. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi bu kampanyalar, federal yasa ile güvence altına alınmıştır.
Yine Almanya’da otomotivde dünya markası olmuş bir Alman otomobil üreticisi firmanın çalışanlarının rahatça okuyabilmesi için fabrika duvarına astığı şu yazıya ne demeli: “Japon arabası almayı düşünen gitsin kendine Japonya’da iş arasın”.
Bu örnekler o kadar çok ki. Bunlar ilk fırsatta aklımıza gelenler. Almanya ve İngiltere gibi ülkeler başta olmak üzere, yabancıların yalnız kısıtlı bir zaman dilimine değil bütün bir yıla yaydıkları Yerli Malı konusu, ülkemizde önce bir haftaya sıkıştırılan sonra hamasetlerle dolu, okullarda fındık-fıstık yeme törenleriyle geçiştirildi. Ve artık hatırlanmayan bir durum haline geldi. Bunun bir son bulması gerekmektedir.



Türkiye’nin Stratejik Sektörleri Olmalıdır

Ülkemiz bugün ekonomide zor bir dönem geçirmektedir. Müreffeh bir ülke için ulusal bir ekonomi ve üretim seferberliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Ve kendi ürettiklerimizi desteklemek ve tüketmeye ihtiyaç vardır.
Daha önce olduğu gibi tekrar belirtelim; “Yerli Malı Haftası” yaşadığımız sorunların çözümü için bir zorunluluktur, bir bilinç yaratılması hususunda önemli bir yer teşkil etmektedir.
Bunu belirtirken; illa ki ‘her şeyi biz yapalım’ demiyoruz. Türkiye’nin stratejik sektörleri olmalıdır. Üretim teknolojileri politikaları bilimsel olmalıdır. Ulusal ekonomi kavramı herkesin kendi çıkarını koruması demektir. Bunu ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler yapmaktadır. Biz neden yapmayalım!

Ulusal Ekonomi’ ve Yeniden ‘Yerli Üretim

USİAD olarak üzerine basa basa ‘Ulusal Ekonomi’ ve yeniden ‘Yerli Üretim’ diyoruz.
Dünyada ilk kez bizim uyguladığımız “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” ya da “Yerli Malları Haftası” günümüz şartlarına göre yeniden uyarlanmalıdır. 
“Yerli Malı Yurdun Malı, Her Türk onu kullanmalı” sloganıyla tüm yurda yayılmaya çalışılan bilinç yeniden bayraklaştırılmalıdır.
İlk iş olarak ‘869’ ile başlayan barkod numaralı ürünleri almaya özen gösterelim. Biz üretelim ki bizim sanayicimiz, üreticimiz kazansın, bizim işçimiz kazansın. Paramız yurdumuzda kalsın.

 

USİAD Bildiren Dergisi

Reklam

Raporlar

Reklam

Kitaplar

Reklam